Micheal Phelps,ABD’li yüzücü hakkında söylenebilicek çok fazla şey var.O’nu anlatmanın en kısa yoluysa 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda 8 altın madalya kazanarak, bir olimpiyatta en çok altın kazanan isim olması ve yüzme disiplinlerini tekeline alması.
Mercedes’in de benzer bir tekeli bulunuyor. Stutgarlılar 8 altın madalya kazanmamış olsa da 8 nesildir en çok satılan orta sınıf sedanı üretiyor.170 V olarak adlandırılan E Serisi atasının yollara çıktığı 1947 yılından bu yana 10 milyonu aşkın orta üst sınıf sedan müşterilere ulaştırılmış.Bugünse bu başarılı mirasın.9. nesle geçme zamanı.Peki,yeni E Serisi rakiplerine üstünlük kurabilecek mi?Tasarım bu yolda çok emin adımlar attığını gösteriyor.1995 yılında ilk kez sahip olduğu 4 yuvarlak farından yeni nesille ayrılan E Serisi,artık köşeli farlara sahip.Her biri birer elmas gibi parıldayan baklava şekilli farlar ,özellikle gece sürüşlerinde çok cekici görünüyor.Aynı durum arka taraf için de geçerli.LED teknolojili stop lambalarının ışıması çok şık mağaza süslerini andırıyor.E Serini’nin karoserindeki en dikkat çekici çizgiyse 1950’lerin Panton Mercedes’inden alınan arka çamurluk çıkıntısı.Bu çıkıntı,tavanın daha geniş baş mesafesi sunmak için köşeli tasarlanmış arka kısmının kamburluğunu çok başarılı bi şekilde gizliyor.
E Serisi’nde öncelik kullanışlılıkta.Tavanın dönemin modası olduğu üzere coupe benzeri eğime sahip olmamasının nedeni de bu.Zaten bu durum iç mekana geçildiği anda hissediliyor.Kapıların tok kapanma sesi,oldukça dik konumlu kokpitin yolcuları sarmaladığı anı işaretliyor.Avantgarde donanımının sahip olduğu ışık şeritleri,kaliteli ahşap kaplama ve deri döşemeler,gerçekten çekici bir atmosfer yaratmak için yeterli.Kullanımı zor kumanda bulunmayan kokpite alışmak için de en fazla 10 dakika harcamak gerekiyor.Mercedes bol düğmeli kokpitlerden korkmayan üreticeler arasında.
Arka koltukların sunduğu genişlik,akıllara S Serisi gibi devasa bir sedana gerçekten kimin ihtiyacı var sorusunu getiriyor.Yeni tavan tasarımı sayesinde arka koltuklara inip binmek çok rahat ve baş mesafesi de sorunsuz.
E Serisi’nde Direct Control adı verilen adaptif süspansiyon sistemi standart olarak sunuluyor.Objektif bakıldığında bu sistemin işi gayet iyi yaptığı anlaşılıyor.Hem darbeler sessizce emiliyor.Hem de karoserin virajda salınması engelleniyor.Fakat bu noktada Mercedes’in önceliklerini biraz değiştirdiği ortaya çıkıyor.Yeni E, selefinden çok daha sportif olsa da yol bozukluklarında onun asaletine erişemiyor.
Daha dinamik özellikler sunması,E Serisi’nin keyfine düşkün yolcular yerine yol yarışçıları için geliştirdiği anlamına gelmiyor.Normal manevraları başarıyla tamamlayan yıldızlı sedan,işi ilerletip azıtmaya götürenleriyse kibarca yavaşlatıyor.Yüksek hızlarda E Serisi yoldaki dalgalanmalara sinirli tepkiler verebiliyor ve direksiyon sistemi de hassaslığını kaybediyor.Zaten böylesi bir kullanım tarzı da standart olarak sunulan Pre-Safe’i hemen harekete geçiriyor.Kemer gergileri yolcuları sıkmaya başlayarak gidişatın iyi olmadığını bildiriyor.
Bu durum yine dizel motoru tercih edenlerin karşısına daha sık çıkabilir.E250 CDI,hacim küçültme çalışmalarının en son eserlerinden biri 2.2 litrelik hacimden 250 HP güç ve 500 Nm tork alabilen motor,3.0 litrelik motorların çekiş istekliliğine sahip.Bunu sağlayansa seri bağlanmış biri büyük biri küçük iki turbo besleme.Küçük turbo besleme alt devirde yüksek hıza ulaşabilmek için egsoz monifoldunu daraltan bir kapaktan yardım alıyor.Orta devirlerde turbonun aşırı yüklenmesini önlemek için bu kapak yolu tekrar genişletiyor.Bu sayede büyük turbo da egsoz gazı akışından yaralanır hale geliyor ve silindirlerin sıkıştırılmış hava ihtiyacını karşılıyor.
E250 CDI’nın motoru dururken 6 silindirli dizellere kimse ihtiyac duymayabilir.
Fakat Mercedes başarılı V6’larını çöpe atmaya hazır değil gibi.4 silindirli motor ürettiği yüksek gücün yanında biraz fazla gürültücü.Sesi özellikle hızlanma anında kabine sızmayı başarabiliyor.Bu ses V6’ların tatlı hırıltısı gibi keyif vermekten çok uzak bu durum,7 ileri yerine 5 ileri oranlı otomatik şanzıman kullanılmasıyla biraz daha dikkat çekici hale geliyor.
Mercedes,cüzdanı şişkin müşterilerinin E Serisi’ni istediği kadar doldurabilmesinin önünü açmış.Kızılötesi kameralı gece görüş sisteminden radarlı adaptif hız sabitleyiciye kadar pek çok isteğe bağlı donanım daha güvenli bir E Serisi yaratmak için hazır bekliyor.Fakat standart donanım için fakir demek de mümkün değil.ESP ,bir sürü hava yastığı,aktif bi-xenon farkar,deri döşeme ve park sensörleri standart olarak sunuluyor.