Peugeot 301 İnceleme

PSA grubunun başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan pazarlar için tasarladığı Peugeot 301, 2012 Eylül ayında Paris Otomobil fuarında tanıtıldı. Gelişmekte olan pazarlarda genellikle potansiyel müşteri fazla ve yüksek talep gören ürün özellikleri belirgindir. Örneğin Türkiye’de B ve C sınıfı yani küçük ve kompakt sedan araç talebi yüksektir.

Peki bu pazarlar için üretilen araçlarda neler ön plana çıkar? Hedef kitlenin bulunduğu ülkede benzin fiyatı yüksek ise aracın yakıt tüketimi düşük, yollar bozuk veya bakımsız ise süspansiyonu dayanıklı, gelir ortalaması düşük ise fiyatı uygun olmalıdır. İşte Peugeot tüm bu kriterleri gayet iyi analiz ederek ortaya başarılı bir araç çıkarmış.

Peugeot 301, yine PSA grubundan olan Citroen’in C-Elysee modeliyle aynı platforma ve tamamen aynı boyutlara sahip. Aralarında yalnızca tasarım farkı mevcut. Ancak Peugeot 301, klasik Peugeot hatlarını yenileyerek daha modern bir görüntüye kavuşmuş. Boyut olarak Ford Focus, Fiat Linea ve Toyota Corolla gibi rakiplerinden biraz kısa olmasına rağmen hepsinden daha uzun olan dingil mesafesi sayesinde geniş iç hacim ve arka koltuk diz mesafesine sahip. Ayrıca 506 litrelik bagaj da çoğu rakibinden daha geniş.

Aracın ön konsolu için kullanılan düşük maliyetli sert plastik sağlamlık hissi veriyor. Geniş iç hacme rağmen eşya gözleri, torpido ve vitesin önünde bulunan bardaklık ile sınırlı tutulmuş. Ayrıca otomatik ön cam düğmelerinin vites kolunun önünde; arka cam düğmelerinin ise arkaya doğru iki koltuk arasında bulunması pek kullanışlı değil. Ancak bu mekanizma daha düşük maliyetli olduğundan pek yanlış bir seçim olmamış. Derinlik ayarı olmayan direksiyonun arkasında hız sabitleyici ve müzik sisteminin yönetildiği kontroller bulunuyor. Ön konsoldaki ufak dijital ekranda dış sıcaklık, tarih, radyo gibi özellikler mevcut, konsoldaki düğmeler kullanışlı ve direksiyon arkasındaki göstergeler okunaklı.

Türkiye’de 3 farklı motor seçeneği bulunan Peugeot 301’in 1.2l VTi 72HP benzinli 3 silindir versiyonu düşük ÖTV oranı sayesinde fiyat avantajına sahip. Performans kriterine önem vermeyenler, ortalama 5.3l/100km tüketime sahip olan bu motoru tercih edeceklerdir. Bir diğer benzinli motor olan 1.6l VTi 115HP 4 silindir motorun ortalama 6.5l/100km tüketimli 5 ileri manuel ve ortalama 7.3l/100km tüketimli 4 ileri otomatik şanzımanlı versiyonları mevcut.

Tüm bunların dışında oldukça fazla tercih edilmesi beklenen ise 1.6l HDi 92HP 4 silindir dizel motoru. 5 ileri manuel şanzımana sahip bu motorun tüketimi ise 4.3l/100km olarak belirlenmiş. Az yakıt masrafı çıkaran bu dizel motorun performansı da oldukça tatmin edici. Gaz pedalına basıldığında hızlı tepki alabilmek mümkün ve çekiş gücü yokuşlarda azalmıyor. Bu özelliklere birde bozuk yollarda titreşimi en aza indirebilecek güçlü süspansiyon ve yol tutuşunu arttıran ESP de eklenince ortaya son derece başarılı bir araç çıkıyor.

Ocak 2013 itibariyle 30.350 TL’den başlayan ve 42.800 TL’ye kadar çıkabilen fiyatlara bakılırsa, Peugeot 301’in fiyat-kalite olarak da başarılı olduğu söylenebilir. Ayrıca en düşük donanım paketinde bile Hız kontrolü(Cruise Control) ve ESP gibi sistemler standart olarak sunuluyor. Kısaca Peugeot 301, uygun fiyata sedan araç almak isteyen herkesin (Türkiye’de geniş bir kitle demek oluyor) ufak tefek kusurları görmezden gelerek sahip olabileceği güzel bir otomobil olmuş.

Yorum yapın